HAKKINDA
Doğum
Televizyoncu bir ailenin ilk çocuğu olarak 1976 yılı’nda; kamera kasetleri ve ampex bant kokuları arasında Mersin’de dünyaya geldi.
Kamera
Diyarbakır’dan Ankara’ya uzanan tayinler arasında kamerayı ilk defa 1987 yılında eline aldı.
İlk Çekim
Şu anda diğer dünyadan bizleri izleyen kameraman Mustafa Ünal’ın tek kamera ile görüntülediği Malatya-Trabzon Spor karşılaşması sırasında, Saygın korner atışını tek plan çekmek için Mustafa Ağabeyinden yalvar yakar boyunun yetmediği tripodun üzerindeki kamerayı aldı.Ceza alanındaki futbolculara zoom yaparken, Trabzon sporlu bir futbolcunun korner atışından direk gol atmasını kaçırarak TRT’nin taşlanması ve bir çok Trabzon sporlunun isyanla sokaklara dökülmesine yol açan Saygın, skoru değil müsabakayı görüntülediğini henüz 11 yaşındayken kendi tarzıyla ortaya koymuştu.
Okul
Eğitim hayatında ileride hakim olacağı alanı değil o alanda başarılı olmasını sağlayacak olan farklı ilgi alanlarını araştırıp tüm bunları yaşamla perçinleyerek kendini yetiştirmiştir. Halk Bilimlerinin yeri Saygın için her zaman ayrıydı. Dokuz Eylül Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endrüstriel İlişkiler ( ön lisans ) ve Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Halk Bilimini Bölümlerini bitiren Saygın,
Set
2000 yılında bir gece sabaha karşı, Ankara Cinnah caddesinden yayan olarak evine ilerlerken attığı adımların götürdüğü yerde kendini bulur. Yürüdüğü yolun gerçek anlamını görerek yürümeye devam eder. Günün ilk ışıklarında T.R.T in duayen belgeselcilerinden olan Bahtiyar Demircinin setindedir Saygın.Buradaki setlerde asi kişiliğinin yanında gözlemci ve disiplinli yönlerini keşfeder.Olaylar masalsı bir şekilde kendini kurmaya başlamışken kahramanımız…
Kaza
Geçirdiği trafik kazası sonucunda uzun bir tedavi dönemi geçirir. Vücudundaki bir çok kemik ve boynu kırılan Saygın’ın omzundan, hep özlemini çektiği kamera inmiştir artık.O kameranın arkasında ve önünde yer alacaktır bir çok dış prodüksiyon ve kliplerle uğraşırken Avrasya TV de çalışma hayatına tekrar dönmüştür.Bu sefer elinde mikrofon ve oluşturduğu değişik tiplemeler ile izleyicisinin karşısına çıkar, aynı zamanda bulunduğu kurum içerisinde bir çok programın yönetmenliğini sürdürürken, kendisinin hazırlayıp sunduğu programlarla izleyiciyle de sempatik bir bağ
kurmuş bu esnada ödüller almaya başlamış ve dışarıdan klip ve reklam işlerini de prodüksiyon firmaları ile başarıyla sürdürmüştür.Belgeselcilik ruhu ise onun için ayrı bir önem taşımaktadır halen belgesel ve klipler başta olmak üzere bir çok yönetmenlik çalışması içerisinde bulunan
Hayat
Saygın Ay’ın öğrendiği ilk nokta ise hayata dar açı yerine geniş açı ile bakmak oldu.